Ve Yüksek Lisans Başlar…

Okulu bitirdim diplomamı aldım, dedim tamam bu bana yeter ama yetmiyor muş, birşeyler öğrendikçe daha fazla öğrenmek istedim ve bir noktada kısıtlandım.Gerekli olan şeyse profesyonel ellerden bilgi almaktı ve buda yüksek lisanstan geçiyordu.

Yüksek yapmaya karar verdim ama hiçte bilgim yoktu, ki kazandım hala bilgim yok 🙂 tek bildiğim şey ales e girmek olduğuydu.Neyse araştırdım ales varmış, yılda 2 defa bir sonbahar bir ilkbahar, girdim sınava ki bu 24 nisan zamanlarına tekamül eder, sonra baktım yüksek lisans için ingizlice puanıda istiyorlar, tabi her üniversite değil ama benim girmek istediğim üniversite istedi.

Dedim ne yapacağız üds, kpds, toefl falan yazıyordu ama bir baktım üds kaçmış çoktan, dedim kpds ye gireyim, hatta bazı üniversitelerde ki benim üniversitemde var, kendi yaptığı eş değerde bir ingilizce sınavı daha var, ona da girebilirsiniz.Nitekim girdim üniversitenin kendi yaptığı sınavada, artık son nokta, mülakat.

Kafamda şu vardı, günlük iş ortamındaki becerilerimin mülakatı kolaylaştıracağını düşünürdüm ama öyle değilmiş, neyse mülakatada girdik.Sonuçlar açıklandı ve artık yüksek lisans kapısından girmiş oldum.Bu sene konstrüksiyon ve imalat alanında yüksek yapıcak 7 kişiden biri oldum.

Şimdi sizlere yüksek lisans taktikleri vereceğim ki bu bizzat kendi edindiğim tecrübedir ve kafanızda olayı net olarak açıklayacaktır.

Yüksek lisans = Diploma Not  +  Ales Puanı  +  Dil Puanı +  Mülakat 

Yukardaki formülde hepsinin bir yüzdesi var, ben girerken ales % 50, diploma % 20, dil ve mülakat % 15 lik bir etkiye sahipti.Yani yüksek lisans için olmazsa olmazımız ales sınavıdır arkadaşlar.Alese asılın 90 alırsınız, rakibiniz 80 almıştır ve siz rakibinize kafadan 5 puan farkla başlarsınız ki aşağıda bir liste vereceğim ordaki listeye göre o 5 puanın nasıl bir fark yarattığını gözlerinizle göreceksiniz.

Alese çılgınlar gibi çalısın dedikten sonra, diploma notunuz artık ne geldiyse, eğer siz daha yolun başınızdaysanız derslerinizi çok sıkı tutun derim, yine fark yaratacak etkiye sahip faktörlerden biridir.

Sıra geldi dil sınavlarına, ben üds ye girmedim ama girenlerin dediği üds kpds ye göre daha kolaymış, artık o size kalmış ama kendi tecrübeme göre üniversitenin yapmış olduğu dil sınavı üds ve kpds ye göre daha kolaydı, en azından cloze test soruları yoktu.Cloze test ne derseniz sınavları karıştırın bulursunuz.Yüksek lisans için baraj vardı 50 almak gibi, kpds den 50 alırsın dersin tamam kriterleri tutturdum ama öle değil, diğer sınavlarada girin çünkü en yüksek puanla girerseniz, kazanma şansınız o kadar artacak.

Ve zurnanın zırt dediği yer, mülakat.Mülakat nasıl derseniz, sizi bir odaya alıyorlar, yapmak istediğiniz dalın hocaları karşınızda, size diyorlar kendinizi tanıtın, kafanızda bir sunuş planı varsa bile  o anki psikoloji ile planınıza uyamayabilirsiniz, telaş yapmayın, size sorular soruyorlar tanıma amaçlı çalışıyormusun gibisinden, çalışıyorsanız size işle alakalı sorular sorabilirler ki sordular bana, sonra okuldan soruyorlar, herkese sormadılar, ama bana sordular, artık size sorarlar mı bilmem ama, mezun olurken kafanızdaki bilgilerin hepsini sıfırlamayın, ilerde lazım oluyor ve mülakat notunuzun düşük gelmesini sağlıyabiliyor.Mülakat teknikleri diye birşey veremeyeceğim çünkü durum o anda şekilleniyor, sabit bir şey yok, ha ne var, takım elbise giyebilirsiniz yada ciddi bişeyler giyebilirsiniz, bayan öğrenciler de yine aynı şekil ciddi giyinirlerse daha hoş olur.Eğer o okulun öğrencisi iseniz şansınız daha yüksek hocaları tanıyorsunuz, benim gibi sıfır bilginiz varsa biraz daha zor olabiliyor, hangi hoca neye tepki verir, yada ne hoşuna gider bilmediğinizden, ringde gözleriniz bağlı dövüşüyorsunuz.

Sonuca gelirsek, mülakat notu tamamen belirleyici değil ama diğer sınavlarını yüksek olursa, yükseği kazanmanız içten bile değil.

Benim deneyimlerim böyleydi.Darısı sizlerin başına 🙂

Yorum yapın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.